bugün

entry'ler (17)

yiğit bulut gündem

işte böyle arkadaşlar...

Bir aslan parçası daha sırf vatansever gerçek bir vatansever olduğu için görevinden uzaklaştırıldı. konu hepimizin bildiği üzre yiğit bulut'un görevine son verilmesi. aslında işin en acı tarafı bu konunun sosyal medyada espri malzemesi yapılması.

Bir vatansever olarak yetişmenin çok zor olduğu bu ülkede, bunu başarabilmiş nadide bir kıymet. ve hiç kimsenin haksız görüşlerine boyun eğmemeyi kendine ilke edinmiş ahlaklı bir adam.

demogojiden ziyade bu gün benim anladığım bir tek şey oldu, bu ülke de okan bayülgen, rasim ozan kütahyalı, fatih altaylı... gibi kansız, soysuz, ne tarafa meylettiği belli olmayan insanların bu kadar prim yapması normalmiş. hatta eksik kaldığını bile söyleyebilirim. Yazacak binlerce cümle varken, sanırım pes etmeli ve susmalı diyebildiğim ender zamanlardan biri.

Son olarak tek söyleyebileceğim: Yiğit Bulut gibi bir değere sahip çıkmak yerine, jölesiyle dalga geçen yavşakların yaşadığı bir ülkeden; toplumsal duyarlılık beklemek, ahmaklığın danıskadır...

roman alıntıları

‎- her şeyi düşünüp, başına hiçbir şey gelmeyeceğine karar verdin ve yine de döndün öyle mi ruskin?
- evet
- ama bu neden geri döndüğünü belirlemez.
- doğrusunu istersen, ömrümde gördüğüm en adi orospu çocuğunu bir daha görmek için geri döndüm...

john o'hara - büyük kahkaha

ahmet şık olayı ve popülerite nihayeti

Arkadaşlar öncelikle siyaset(belli bir siyasi görüşüm yok ülke sınırlarında, deyim yerindeyse anarşist bir kimliğe sahibim) yapmak istemem, sözlüğün amacına hizmet eden konu başlıkları açılması taraftarıyım bu nedenle twitter'da gördüğüm gazetecilerin (hani şu journalist yazan tipler) beyinsizlikleri, twitter fenomenlerinin ayrıca bir çok sözlük yazarının bu olayın farkına varamamaları beni derinden üzmüş durumda. (sallıyorum üzülme kısmını, aksine beyinsizliklerine gülüyorum.)

Gel gelelim konumuza: Şimdi öncelikle Ahmet şık isimli bir yazar arkadaş çıktı piyasaya. Adı, sanı, cinsi, cibiliyeti daha önceden hiç ama hiç duyulmamış bir adamcağız. Bu adamın bir tek derdi vardı ki; bu da bir kitap yazmak ve kitabının satılmasıyla, cebine yeterli miktarda girecek çorba parasını kazanabilmek. sonrasında durup düşününce bu günlerde kitapların satması için yazılabilecek en kıymetli konular hepimizin hem fikir olduğu gibi; ne katyanın yazı, ne oğuz abimizin tutunamayanları şeklinde değil: Gülen cemaati, ergenekon içeriğine sahiptir.

Adamcağızımız kalktı gülen cemaatine çok tatlı, ilgi uyandıran bir isimle (''imamın ordusu'') sataşmaya başladı ki neticede amacına da ulaştı. Henüz taslak halinde olan kitap yayın evine girdiği an, ilgili kurumların haberi oldu bu durumdan. Ve sonrasında; seçim sürecinde akp'nin tekrar iktidar olmasını istemeyen, pek sayın savcımız öz: kalktı bu herifin yazdığı kitabın taslağını toplatma kararı aldı(fakat bunu bireysel yapmaktan ziyade görünmez adam olup, hükümeti ön perdeye koyarak). Ardından bizim meşhur journalistler, fenomenler, sözlük yazarları varya: işte bu arkadaşlar kısıtlı zekalarıyla; recep tayiibin bu taslağı toplattığını sandılar. ( tam burada o arkadaşlara değinmek istiyorum izninizle... ulan salatalar, ulan düşünme özürlü aciz gerizekasızlar: yahu bu kadar akıllı bir adam, yargı süreci diye bağrınan, yırtınan, uyanık, fırlama, binlerce danışmanı aynı zamanda düşmanı olan bir herif; kalkıpta seçim süreci içinde: basına, medyaya, halka, ona, buna, şuna sataşarak oy kaybeder mi? Etmezzz ! Umarım anlatabilmişimdir.)

Geliyorum nihayete:

meşhur olma yolunda emin adımlarla ilerleyen ahmet şık'ın kitabı milyonları zorlayacak, arkadaş paranın dibine vuracak.

Savcı öz ''good bye my lover'' şarkısı eşliğinde görevden ayrılsa da; tam yerinde bir adımla ortalığı kasıp kavurdu enfes vücut çalımını tüm ülke düşünenleri gibi görünen düşünemeyenlerine yedirdi, ortamı sarstı, görevini başarıyla ifa etti.

beğenmediğiniz o gülen, açıklama yaptı. Dedi ki; ''bunlar reklam kokan hareketler, hiç kimse bir kitabın insanlara ulaşmasını engelleyemez. bunu yapanların tek amacı var o da; kitabın popüleritesini arttirmak.''

Gel gelelim bize, beyinsiz gazetecilerin yazılarını okumak zorunda bırakılan topluma, twitterda: ''aşığım, ölüyorum.'' diye çığrınan fenomenimsilere ve ayrıca engin bilgilere sahip sözlük yazarı arkadaşlara: Ulan hepiniz mi yediniz ? hiç kimse çıkıp demez mi? ''arkadaş bu herifin, istemsiz reklam kurbanı olmayalım.''

Sözlüğe giremedim uzun zamandır bu yüzden bu yazı zamanın kısıtlılığından ve biraz miyadını doldurduğundan kısa tutuldu. Dağıtılan taslağa değinemedim, ayrıntıları yazamadım ama umarım derdimi anlatabilmişimdir. Rica ediyorum: yarın, öbür gün; üç-beş sosyal medya (ünlüsüne) densizine para verip, binlerce insanı sokağa dökmeye çalıştıkları zaman bu oyuna gelmeyelim. Emin olun bu toplumun şu an ki tüm ünlüleri boğazda bir yalıya annesini bile satar. Ve bu günler hiç mi hiç uzak görünmüyor.

Sevgiyle.

oachilles

Bana kendimi karalamak pek düşmez, iyi ya da kötü her ne olursa olsun yazılanlar benim için çok değerli.
geleceğimizin bir yüzyıl sonrası'na yaptığı güzel giri'den dolayı teşekkürü borç bilirim.

mustafa kemal atatürk ü sevmeme nedenleri

Malsın. farkında mısın çocuğum ?

Ben orada atatürkçü ol-ma-dı-ğı-mı söylediğim halde; lafı bir tarafından anlayarak, bana kemalist diyebilecek kadar beyin fukarası olduğunun farkında olmayan arkadaşıma, en güzel cevabım: '' siktirip giderek, bir çay koyar mısın ? ''olacaktır.

Ulan dingil: anlayamayacağın konular da; ne diye kalkıp başlık açıyorsun ? derler adama.

Ayrıca Atatürk'e saygı duymadığımı söyleyen, mal arkadaşıma da değinmeden geçemeyeceğim:

kardeşim saygı duymasam; yergilerin ardı arkası kesilmezdi, nöronlarında problem mi var ?

Sözlük benim yazılarımı silemez: neden mi ?

Çünkü imla ve noktalamalar tam, yerli yerinde bu bir.
ikincisi madem açık görüşten bahsediyoruz; ben de en kapalı haliyle, fikrimi beyan ettim. (senin beş para bile etmeyen fikirlerine de saygı duyarak.)

Şimdi temel sorun şu ki; biri bana saygı duymadın derken, diğeri kemalist dedi.

Arkadaşlar yapmayın etmeyin, adam akıllı okuyun.
Size o.ç demedim ben, bundan da hiç hazzetmem ama çok eksiksiniz. Hakaret edip küfür yemek istiyorsunuz ayrıca yaranız var gocunuyorsunuz. Ne oldu ? Annen, baban: '' Atatürk çok iyi adamdı, o bir süper kahraman '' mı dedi ?

Savarona yatı 18 milyon Tl'ye alındı. Atatürk övgüleriyle dolu kitapları okuyanlar bilirler.

Peki hiç kimse mi ülkesinin o zaman ki bütçesine bakmaz ? Ben söyleyebilirim canlarım: 3,5 milyon. ( Bu ne demek biliyor musunuz ? Onu da ben söylersem ancak idrak edersiniz sanırım: bırakın adam akıllı yemek yemeyi, erzak bilmem ne bulmayı, sıcak bir evde oturmayı; ayağına giyecek, pabuç bulamıyor lannnn ! Anladınız mı idrak yolları enfeksiyonu olan otistikler ?! )

Ben: davası uğruna, her şeyini feda edebilecek adamlar isterim karşımda. Onlara saygı duyarım.(Che, Zapata gibi.)

Öyle bana dansözlük yapıyorsun diyerek, Kızıl kalpak takan malum şahsın ölümü sonrası: arkasından ingiliz kralının: anıtkabirde ki deftere düştüğü ilk not olan; '' birlikte kuruduğumuz cumhuriyeti birlikte devam ettireceğiz. '' yazılarına '' politikaydı o yaa '' diyen; ibnetorlar.

bir bakın bakalım hangimiz cesur, hangimiz dansöz. Kendi yazdıklarıyla çelişen insanlarsınız beyin fukaraları.

Cümlelerini kurabileceğim bir başlıktır, açanın ellerine sağlık da denebilir.

ahhah ahhah ahhahahahah.

mustafa kemal atatürk ü sevmeme nedenleri

Lasminal nickli kardeşim çok yavan anlatmışsın, inandırıcı durmayan bir başlık olmuş.

Kendi özgür iradeni kullanmaktan ziyade; ''durun eksi vermeyin, tarikatçılardan öğrenmedim, aile baskısıyla alakası yok'' vb. kelimeler senin kendi düşüncelerinden çok, diğer insanların düşündüklerini okşayarak; bir kahramanlık yapmaya çalışıp, ''Atatürk'ü sevmiyorum ama... işte böyle, böyle de inandırıcı olmayan sebepler bulabiliyorum'' demekten başka hiçbir işe yaramamış vesselam.

Ben şimdi aynı veya zıt bir görüş belirtmiyorum sana.(Yani savunma mekanizmanı açma, bir süre sözlüğe bakamayacağım için; cevap verememek üzer beni... ahhah.)

Anarşist, biraz biraz da hümanist yapım; yaptığım nötr araştırmalar sonucu, sevmemem gerektiğini gösterdi bana. Bunların nedenini açıklamak isterdim, gerçekten okuyup, anlamak için uğraşacak birileri olduğunu düşünseydim. Bu yüzden gerek duymuyorum, sadece anasından veya babasından: '' Atatürk iyidir, vatanı kurtarmıştır, mükemmel bir insandır, peygamberdir, tanrıdır... '' gibi kelimeleri, cümleleri öğrenmiş; lisede yüzüne bakılmayacak, derdini dile getirmekten aciz, üç beş beyinsizin sözlük camiasında: dahi anlamına gelen ''de''nin ayrı yazılacağını, virgülden sonra bir ''space'' yapılacağını ve iyelik eki ''ki''nin ayrı yazılacağını öğrenerek; burada atatürk'ü içi boş ve asla doldurulamayacak (dogmatik) bir görüşle savunması; beyinsizlik hatta daha ileri gidiyorum o. çocukluğundan öteye geçmez.

Neden mi orospu çocukluğu ?

Çünkü eğer sen kitap okuyarak, objektif bakmayı öğrenmezsen: milliyetçi, ırkçı olursun. Bu insanların kıçlarını yırtarak; gencecik yaşta sömürülen halklar için verdikleri savaşı, canları hiçe sayarsın.(bakınız: burada tek bir milletten bahsetmiyorum, lafı orasından anlayanlar adam gibi okusunlar)

Yetmez: senin evladın da sen gibi bir o.ç olur, bir bok öğrenmeden; saçlarını jöleleyip, tarayıp, föhn çekip, manita peşinde koşarken: '' ulan şu sözlükte ne manitalar var beyaaa '' diyerek; kalkar gelir, burada trollük yaparak sözlük yazarı olur.

Şimdi, konular bağlana bağlana uzar... Uzar... Uzar da: taaa anasının bilmem nesine kadar gider.
işte bu yüzden; güzel kardeşcağızlarım, kıçınızı kaldırıp yerinizden, siktirip gidin: taraflı, tarafsız, aşk, meşk, macera, polisiye demeden romanlar kitaplar alın okuyun. Kelime dağarcığınızı geliştirin ama bunu yaparken tabularınızdan da vazgeçmeyin, ille de entel görüneceğim diye: Okan Bayülgen yavşağı gibi; soyunuzu, sopunuzu, aslınızı hiçe saymayın.

Unutmayın ! Bildiklerinizi: sadece sizin kadar veya sizden daha fazla bilen insanlarla paylaşırsanız; işlevselliğinizi arttırırsınız.

Hepinize selam eder gözlerinizden öper, bu konu başlığını açan arkadaşıma da yavan ve saçma sebepler sunarak, bir daha böyle halkı can damarından vurabilecek; özel konular açmamasını tavsiye ederim.

Saygılar...

haritanın en sağı

'' Haritamızın en sağı '' diye tabir edilmesine karşın; çoğu beyinsizin bizim olduğunun farkında olmadığı, doğu bölgesini işaret eden cümle.

1 60 boyu beğenmeyen erkek

Uzun boylu sokakta, kısa boylu yatakta. ata sözünün hatırlatılması gereken erkek.

kısa şort giyen kızların genelde izmirli olması

'' Bu dahil tüm genellemeler yanlıştır. '' cümlesinin kullanılabileceği, en verimli durum.

bir kadına el kaldırmak

Gereksiz, günümüzde kalkan başka yerlerden sonra; pekte önemsenmeyen durum.

uyumak için mastürbasyon yapan dengesiz insan

Kısaca mallığını ifşa eden, düşünemeyen, konu başlığı açabilen, uludağ sözlükte yazar olabilen; tiynetsiz yaratık.

evrimi destekleyen ayetler

'' Arkadaşım mal mısın ? '' sorusunun sorulacağı en çekici an.

para harcamak

Harcandığı yere göre anlam kazanan, genelde kapitalist rejmin ortaya '' harcamak '' olarak çıkardığı tüketime yönelik yapılanma. Ve anti üretimsel laf salatası.

kahrolsun komünizm yaşasın faşizm

1) Smiley şeklinden başka hiçbir cevap verilmeyecek kadar sıradan slogan.

2) Nasıl bir kafayla yazıldığı çözümlenemeyen, sorunsal.

genelde erkeğin kızın nazını çekmesi sorunsalı

Özgüveni eksik, aptal aşık şeklinde tabir edilen türk erkeğine sık uygulamaktan çekinilmeyen; standart türk kızları sendromudur.

Kız naz yapar erkek bu kahrı çeker, peki neden ?

Çünkü erkek yanlış yapmamdığı halde: bu nazı çekebilecek kadar pasif olduğu bir ilişkiye, ses etmiyorsa; kızla amacı farklıdır ya da aptal aşığın önde gidenidir.

Neticede her iki durumda da: '' eşitlik isteriz yiauuu '' diye yırtınan arkadaşlarımızın, kahrının çekildiği ama hiç göze gelmeyen durumdur.

15 cm den büyük penise sahip olmak

'' terbiyesizlik yapmak istemem, ama terbiyesizleşebiliyorum. ''diyebileceğin bir özelliktir.

hayatı normale döndürmeye çalışmak

Hayatın normal seyrine alışamamanın; yanlış cümle kurarak dile getirilmesidir.
Genelde: sıkıntılı ve üzücü durumlardan kurtulma çabası olan insanların kurduğu bir cümle olmasının yanı sıra; anormalin, sözlük anlamını pek bilmediğini gösteren arkadaşlarımızı da deşifre etmektedir.
Hayatın normale dönmesini istemek aslında bir yakarış cümlesidir.

- hayat daha güzel olsa artık yauuu.

mantığıyla, hareket etme durumu.